Pazar, Kasım 15, 2009

Jurnal'den

"
.....
Avrupa insanı Doğu'yu tanımaz. Avrupa insanı kalabalıktır. İslâm'la Hıristiyan, Haçlı Seferlerinden beri tez'le antitezdir. Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak Batı insanının gözünde Haçlı Seferlerinin yalınkılıç ve tekbir getiren cündileriyiz. Avrupa'nın bir nevi tezadı idik. Yani kıtayı tamamlıyorduk. Şimdi maymunuyuz. Yani hiçbir haysiyeti, hiçbir hikmet-i vücudu olmayan ananesiz, haysiyetsiz, sırnaşık gölgesi. Avrupa, materyalizmine rağmen Hıristiyandır. Hıristiyanlık Doğu ismi anılır anılmaz şahlanıverir. İşçisi de, Marksisti de, Hıristiyandır hep Avrupalının. Durup dururken Hıristiyan değildir belki. Ama Hıristiyan bir devletle Müslüman bir devlet arasında bir tercih yapmak gerekince saf kan Hıristiyandır. Biz Müslüman olduğundan, Türk olduğundan utanan, aczinden tarihinden, dilinden utanan şuursuz bir yığın haline geldik. Nermi Uygur, Ortaçağ felsefesi okutur, İbni Rüşd'ün adını anmaz. Berke, edebiyat tarihi yazar, Endülüs şiirinden habersizdir. Kendi kendine kazık atan, efendilerimiz gücenmesin diye hazinelerini gübre ile kamufle eden bir entelijansiya. Sonra Kıbrıs dâvâsında Batı insanının bizi destekleyeceğini düşünmek gibi sazan balıklarını kahkahadan çatlatacak bir hamakat."


"Bütün Kur'an'ları Yaksak..." 6.5.1965, Cemil Meriç, Jurnal, Cilt 1, İletişim Yayınları, sayfa 383-385. 2001 İstanbul